Sevmek?

•Sevmek neydi?

•Sevmenin amacı neydi?

•Sevmek herkese yakışır mıydı?

Sevmek neydi sorusunu en son yanıtlayacağım. Bunu açıklamak için düşünmem gerekiyor.

SEVMENİN AMACI NEYDİ?

-Sevmenin amacı, mutlu etmekti. Dünyaları önüne sermekti. Bıkmadan usanmadan peşinden koşmaktı. Umut etmekti. Ve unutmayın umut en son ölen duygudur.

SEVMEK HERKESE YAKIŞIR MIYDI?

-Sevmek özel bir duygudur. Sevmeyi herkes beceremez. Sevdiğini sanırsın ama o sevmek değildir. Sevgiye ihanet, kırıcı söz laf karışmaz.

Gelelim Sevmek Neydi? Sorusuna.

Sevmek, her şeyi göze almak demekti. Sevmek umut etmekti. Sevmek, güvenmekti. Sevmek, emek isterdi. Sevmek, bitmekti. Ona sevildiğini göstermekti. Ona her şeye rağmen sevgiyle bakmaktı. İleriye dönük hayallerinde ona da yer vermekti. Onun için her şeyden vazgeçmekti. Onun yolunda kendini feda etmekti. Benliğine veda etmekti. Bir nefes kadar gerçek, vazgeçemeyeceğin hayat sebebinindi.

Kalbini en güzel onda hissedersin. Her dinlediğin şarkıda aklına o gelir. Karnında uçuşan kelebekler için ona minnettar olursun. Sana böyle güzel bir duyguyu yaşattığı için. Yaptığın her güzel şeyde oda yanında olsun istersin. Herşey sanki onunlayken çok güzel gelir sana. Sebebsizce onu izlersin. Onu gördüğünde bocalarsın, elin ayağına dolaşır. Onu gördüğün zaman hayat sanki son bulur. Onu gördüğünde dilin tutulur. Gözlerine bakınca dünyalar senin olur.

Bazen deriz ki bu kişi doğru kişi ama ne yazık ki doğru kişi sevdiğin kişi anlamına gelmiyor. Acı veriyorsa bütün iyi niyetlerine rağmen iyi niyetini suistimal ediyorsa; deli gibi aşık olsan da o yanlış insan demektir. Bunu kabullen çünkü doğru kişi hayatından birşeyler çalan değil, hayatına anlam katan insandır. Tüm insanların ortak hatasıdır bu; 'İyi havada fırtınayı hesaba katmamak' deriz.

“Bir zamanlar bir hastalık varmış hayal dünyamın en derin köşesinde. Bir maddenin yoksunluğunda ortaya çıkıyormuş. Bir yere kadar o hastalık o maddeyle tedavi edilebiliyormuş, ama o maddenin yoksunluğuyla oluşan o hastalık bir yerden sonra o maddeyle bile tedavi edilemiyormuş. Sen ve ben gibi. Senin yoksunluğun beni hasta etti, gelseydin iyileşirdim. Gelmedin, şimdi gelsen bile iyileşemem.”

Pazartesi 00.00'da güzel bir konuyla görüşmek üzere, Hoşça kalın!